• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/uchisarlilardernegi

TÜRKÇEYİ BİLMEK

TÜRKÇEYİ BİLMEK, KULLANMAK…

Dr Emrullah Güney

 

Müdür öğretmene bar bar bağırıyor:

“ Beni hiç enterese etmez hoca! Hiç enterese etmez. Mes’uliyet size ait. Geziye 32 talebeyle başlıyorsunuz; bir kız , bir erkek öğrenci noksanıyla 30 olarak dönüyorsunuz. Bakanlık tahkikat açacaktır hakkınızda.”

 

Enteresse, enteresan…Fransızcadan ( Interessant ) girmiş. Belki taa Tanzimat döneminden beri kullanır dururuz. Beni ilgilendirmez, demek varken.

…………….

“Olur mu hiç efendim, olur mu? Hakikisi bu fiyata mümkün değil. Bunlar  imitasyon.” (Imıtation)

Sevsinler senin imitasyonunu. Kuyum işinde mücevherat dükkanında müşteriye böyle konuşuyor “çok bilgili” adam. Varsıl olan, aynı zamanda bilgilidir ya (!). İlla, “lügat paralayacak”.

…………..

Booking rooms in hotels”…Turizm pazarlamacısı, otel ayarlayıcısı konuşuyor müşteriyle.

“ Size bir opşınımız var. Eğer, eşinizle 5 gün değil, 7 gün otelimizde kalırsanız, bu olabilir. İki gün konuğumuz olursunuz.”

Option. Fransızlar opsiyon; İngilizler-Amerikanlar opşın diyorlar.

Tercih, seçme , yeğleme anlamında…

………….

Okazyonlu satışlar başlamıştır.”

Bir dükkanın ön yüzünde kocaman bir yazı. Birkaç harfi de ters  yazmışlar ki, dikkat çeksin diye. Ne demek okazyon. Fransızca Occasion. İndirim. Hala tenzilat diyen de var.

………….

Promosyon…Turizm ve Tanıtma Bakanlığımız vardı eskiden. ( 1960 öncesinin Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ) Batı dillerindeki karşılığındaPromotion görürdüm, anlam veremezdim. Tanıtım. Gazetelerin verdiği armağanlar vardır; kupon keser biriktirirsiniz, sonra tencere, tava, cd, vcd, dvd…Ne veriliyorsa alırsınız. Satışları arttırmak için bir yöntem.

……………..

“ Peki efendim, sizden haber bekliycem. Beni enforme edersiniz, değil mi?”

Bay Directeur, servis şefine böyle diyor telefonda. Beni bilgilendirin, demek zor ya. Şefine karşı üstünlüğünü nasıl gösterecek? Müdür bu, boru değil. Elbette information sözünü kullanacak.

…………. 

“İlde herkesin tanıdığı tüccar X genel seçimde eligible yerden aday gösterilseydi, kazanırdı.” Bu bir gazete yazısından , köşeyazısından bir tümce. Ne demek? Yazar, batı dillerine “vakıf” olduğunu gösterecek. (Eligible) Elicibıl, elijibl…Seçilebilir demek o denli zor mu? Entelektüel insan olmak kolay mı? Eligible olarak yazacak ki, herkes öğrensin yazarın ne denli yüksek eğitimli olduğunu.

 

……………

Kariyer de yaparım, evlenir, çocuk da doğururum.”

Bir gazetede yazının başlığıdır bu. Career,  İngilizce okunuşuyla keriır…Meslek demek.

Aynı zamanda hızla gitmek, koşmak anlamına da gelen biur eylem.

Kariyer diyecek ki, AB bizi kolayca alsın içine. Bakın, biz bunları biliyoruz, anlamında.

………….

Kel alaka

Bilen de, bilmeyen de kullanıyor. Gecekondu semtlerinden varsıl konaklarına. Ne çirkin bir anlatım yolu, ne anlamsız bir sorudur bu? Fransızca quelle, hangi, demek. Alaka, Arapçada ilgi, ilişki, ilgili…Çirkin bir bileşim ortaya çıkıyor böylece. Ne ilgisi var?

 

“Eksperianslı elemanlar aranıyor.” Bu bir gazete ilanı. Fr.experience,deneyimli demek. Azerbaycan’da “sınaklı” diyorlar. Daha güzel. Fakat, hala, “tecrübeli” de duyuluyor.

 

Türkçe profesörü sınav yapıyor.

“ Yazın bakalım. Sual bir: Lisanda revolüsyon olur mu?  Lisan  İnkılabının 79. sene-i devriyesinde muvaffakiyet derecesi hakkında malumat veriniz.” İki tümcede bir Fransızca, bir Arapça söz kullanılıyor. Öğrencinin ruhsal yapısı burada etkilidir. İyi not almak, okulu bitirmek için, inanmasa da, öğretimüyesinin beklentisi doğrultusunda yanıt verir.  Sınava giren öğrenci, başarılı olursa fakülteyi bitirecek. Bakanlık da, zamanı gelince atamasını yapacak. İlköğretim okullarında çocuklarımıza “Türkçe” öğretecek.  Türkçe konuşmayı, okumayı, yazmayı severek kullanmayı benimsetececek…

 

Nasıl? Olanaklı mı bu?

 ………..

 

Türkçemiz, özensiz kullanılmamalı. Ana, baba, öğretmen, yazar…Sorumluluğumuzu bilmeliyiz. Cumhuriyetin 100. yılına 12 yıl kaldı. 2023’te anadilimizin ne durumda olacağını düşününce, insanın uykuları kaçıyor. Yine de karamsarlıkları üzerimizden atalım. Türkçe, her bunalım döneminin ardından yeniden canlanmıştır. Her zaman bir Karamanoğlu Mehmet Bey çıkmaz. Türkün uluğ atası Başöğretmen Gazi Kemal Paşam, 1930’lardabaşlatmış bu uyanış devinimini. ( Sermuallim ya da Super Professeur, Directeur, Instituteur  denilmemiş o zaman O’na; Başöğretmen unvanı verilmiş. Millet Mekteplerinin Başöğretmeni; 24 Kasım 1928 ).

 

Bugün nerdeyiz ? Türkçe ne durumda? Her zaman Selanik’teki Genç Kalemler Hareketi olmaz. İlköğretim öncesinden üniversite sonrasına, yaşamın her alanında Türkçenin kullanımına özen göstererek yeni bir atılım gerçekleştirebiliriz.

 

Bu konu üzerinde, ilerde, yeniden duracağız.

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz