“ İnönü Dağlarında, Sakaryayınan Haymana arasında Yunan asgerleri

bizim asgerlerimize bomba atarken yişil entarili evliya, enbiya dutarmış onları.

İsmet  gorhusundan bi maaraya sahlanmış. Sakarya Savaşını da

Kemal değil, Fivzi Paşa gazanmış.”

Göre’den çıkmışız, Nevşehir’e doğru yürüyoruz bir öbek insan.

Çankırılı imam Boyalı Hoca’nın, İmam Hatip Mektebinde okuyan oğlu Ramazan Hayri ….

Anlatıyor.

               İştahlı iştahlı.

                                   Sesinde nefretin tüm tonları var.

                                                                                     Gizlemiyor da.

Osman Güney adımlarını yavaşlattı, sonra durup hayretle baktı öğrencinin yüzüne.

“ İsmet kim?”

“Sağır.”

“Sağır kim?”

“ Adını anmak istemem. İnönü diyollar a hani.”

“Kemal dediğin kim?”

“ Adını hiç anmak istemem. Mısdafa Kemal var a. İşde o.”

“Bunları kim anlattı size?”

“Tarih hocası.”

“Vay vaayy ! Demek, sizi böyle yetiştiriyorlar ha. Tarih dersine bak yav.  Hocana sor bakalım,bu yeşil entarili evliya, enbiya neden Sarıkamış’ta, Süveyş Kanalı’nda, Kutül Amare’de, Gelibolu’da ,Filistin cephesinde ordumuzu korumamış da yüzbinlerce şehit vermişiz.Dinimiz aynı olduğu halde çöl bedevisi neden terhis olmuş askerimizin karnını deşmiş;  gümüş,altın dişini sökmüş ?  Tamam mı yavrum, bi sor da cevabını bana getir.”

“……………..”