• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/uchisarlilardernegi

GARŞI SUYU

 

GARŞI SUYU

 

Ürgüp’ün Süphanverdi Mahallesinde, tümüyle kayalar içine oyulmuş bir ev.

Her zaman serin olan ev bugün sıcak.

Çünkü gün boyu Ürgüp yandı, kavruldu.

Gökten güneşin ışınları değil, alevden dilleri , yalımları saldırdı.

İnsanlar ambarların,  kilerlerin serinliğine atmışlar bedenlerini,  yine de serinleyemiyorlar.

 

Kamil ağa , hanımı Emine  hala ile evde yorgunluk çıkarıyorlar.

Gün boyu bağda uğraşmış, yorulmuşlar.

Bari bu yıl üzüm para etse de emeklerinin karşılığını alsalar.

Rençberin karnında 40 tane “gelecek yıl” varmış.

Umut işte.

 

Kamil ağanın gözü sık sık testiye takılıyor.

Emine hala anlıyor.

                             Göz kırpıyor kocasına.

                                                           Şu kız hele uyusun da.

Testideki su az da olsa şifa.

Dışarıya boncuk boncuk, inci inci sızdırmış bir Avanos testisi bu.

Ağzında bir maşrapa:

                                 Kolayca içmek için suyu.

 

Fakat, Ürgüp’te su da kıt.

Sıcaktan çeşmelerin suyu akmaz oldu.

En iyi su Avlağı Dağında.Karşı suyu. Her derde deva bilinir.

                                                            Getirmek bir dert.

Bazı evlerde sarnıçlar olsa da, beklemiş su göğümsü:

                                                             insanın içmek gelmez içinden.

 

Evin evlatlığı Nasibe bu gece uyumak bilmedi.

Minderin üstüne kıvrılıp uyusa ya.

Uyumuyor.

                  Sürekli bıdır bıdır konuşuyor.

 

Sonunda kızdı Kamil ağa.

Hadi git, yat gayri, iraat it.”

Nasibe diklendi.

Yaa, yatmaycaam işte. Nasıl, bi yatıyım da garşı suyu için değel mi? “

 

Ürgüp.1971
Prof.Dr.Emrullah GÜNEY


Yorumlar - Yorum Yaz